
Sürdürülebilirliğin her yerde konuşulduğu bu dönemde bile, Türkiye’de su arıtma ekipmanları ve kimyasallarının geri dönüşümü yaygın değil. Reçineler, aktif karbon, filtreler ve plastik parçalar çoğunlukla bertaraf ediliyor; süreçler standartlaşmamış ve bu alanda kapsamlı bir düzenleyici mevzuat bulunmuyor.
Su arıtma kimyasalları ve ekipmanları sektörü, Türkiye’de ithalata oldukça bağımlı. Böylesine geniş bir pazarın olduğu ülkede hâlâ kayda değer bir yerli üretim altyapısının olmaması gerçekten üzücü. Evet, bazı ekipmanlar ve kimyasallar kısmen yerelde üretiliyor ama sektörün genelini ithalat yönlendiriyor.
🌍 Oysa Avrupa ve Kuzey Amerika’da bu malzemeler toplanıyor, ayrıştırılıyor ve yeniden kullanılıyor; hem çevre korunuyor hem de kaynaklar verimli kullanılıyor.
💡 Başta kamu idaresine ve su arıtma firmalarına büyük sorumluluk düşüyor. En fazla kullanılan kimyasallardan reçine ve aktif karbonun geri dönüşümüyle bile ülke çapında katma değer yaratılabilir. Hatta aktif karbon kısa vadede geri dönüşüme giremese bile, sıkıştırılıp kömür formunda yeniden ticarileştirilmesi bile ikinci kullanım anlamına gelir. Başka formlarda da değerlendirilebilirse yorumlarda lütfen belirtiniz.
⚠️ Maalesef ülkemizde pek çok konu hâlâ sadece kaynakları kullanmak üzerine tasarlanmış; geri kazanım ve sürdürülebilirlik ise ikinci planda kalıyor.
👉 Sizce Türkiye’de su arıtma sektöründe geri dönüşüm için ilk somut adım ne olmalı?
#suyadair #su #suaritma #cevre






