
Son yıllarda hemen her evin mutfağında tezgah altı bir ters ozmoz (RO) sistemli su arıtma cihazlarını görüyoruz.
“En iyi arıtma teknolojisi” gibi pazarlanıyor, ama gerçekten öyle mi?
RO sistemleri suyu öyle derinlemesine arıtıyor ki, yalnızca zararlı maddeleri değil; vücudumuzun ihtiyacı olan kalsiyum, magnezyum gibi faydalı mineralleri de yok ediyor.
Yani su “temiz” ama bir o kadar da faydasız hale gelebiliyor.
Bir de su israfı konusu var:
Her 1 litre içme suyu için ortalama 3–5 litre atık su oluşuyor.
Üstelik filtre değişimleri, plastik atıklar ve enerji tüketimi de cabası.
Aslında sağlıklı su arayışında iken farkında olmadan doğaya yük bindiriyoruz.
Ama musluk suyunu arıtmanın tek yolu ters ozmoz sistemler değildir.
🌿 Daha Basit, Daha Doğal ve Çevreci Alternatifler
• Yerçekimli (Gravity) Sistemler
Elektrik kullanmaz, su israfı yapmaz. Tat, koku ve bakteriyi giderir, mineralleri korur ve çevrecidir.
• Aktif Karbon Filtreler
Kloru ve kötü tatları giderir, suyun doğallığını korur. Özellikle şehir suyu için yeterlidir.
• Ultrafiltrasyon (UF)
Bakteri ve partikülleri tutar ama mineralleri bırakır. Hem sürdürülebilir hem ekonomik.
• Seramik Filtreler
Uzun ömürlü, yeniden kullanılabilir ve çevre dostu.
Birçoğumuz suyumuzu ihtiyacımıza göre değil, pazarda en çok satılan sisteme göre arıtıyoruz.
Türkiye’de musluk sularında genellikle klor kaynaklı tat sorunu var. Toplumun geneli bu yüzden doğrudan musluktan su içmeyi tercih etmiyor.
Diğer tarafta damacana ve şişe su fiyatları sürekli artarken plastik ambalajda suyun muhafazası da ayrı bir sağlık riski oluşturuyor.
💭 Çevreye ve sağlığımıza duyarlı bireyler olarak belki de bunu kendimize sormalıyız;
“Gerçekten su arıtma cihazına mı ihtiyacımız var, yoksa sadece güven duymaya mı?”
Bir damla farkındalık bile hem bize hem dünyamıza iyi gelir. 💧🌍
#suyadair #su #suaritma #cevre






